Bu belirtilerden birisi bile varsa!

8 Soruda Diyabet Testi!

Sağlıksız beslenme alışkanlıkları, hareketsizlik ve fazla kilo üzere faktörlerle son yıllarda görülme sıklığı süratle yaygınlaşan diyabetin erken teşhis ile önlenebileceğini biliyor muydunuz? Pekala ya diyabetinin farkında bile olmayıp ömür kaybına dahi yol açabilecek risklerle günlük yaşantısını sürdüren milyonlarca insan olduğunu?! Yapılan çalışmalara nazaran; ülkemizde yaklaşık her 8 bireyden birinin diyabeti var ancak pek birden fazla bundan habersiz! Halbuki diyabetin denetim altına alınmadığında çok önemli tehlikelere neden olabildiğini belirten Acıbadem Taksim Hastanesi İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Edvin Murrja “Diyabet kontrol altına alınmadığında kalp ve damar hastalıkları, ayaklarda sıkıntı güzelleşen hatta ampütasyona yol açabilen yaralar, görme kaybı ve böbrek yetmezliği üzere çok önemli hastalıklara neden olabiliyor” diyor. Buna rağmen diyabetin günlük ömür alışkanlıklarını düzenleyerek denetim altına alınabileceğini, erken teşhisin ise kritik ehemmiyet taşıdığını belirten Dr. Murrja, bazı belirtilere bilhassa dikkat etmek gerektiğini söylüyor. 8 sorudan oluşan diyabet testi hazırlayan İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Edvin Murrja, bu belirtilerden birinin bile olması durumunda kesinlikle doktora başvurmak gerektiğini belirtti, değerli ihtarlar ve tekliflerde bulundu. 

Çok sık su içme gereksinimi hissediyor musunuz?

Aşırı susama ve sık su içme gereksinimi, diyabetin erken belirtilerinden biri olabilir. Yüksek kan şekeri, bedenin dengeyi sağlamak için daha fazla suya gereksinim duymasına ve susuzluk hissine neden olur. 

Sık idrara çıkıyor musunuz?

Özellikle geceleri sık sık idrara çıkıyorsanız, bu durum kan şekerinizin yüksek olduğuna işaret edebilir. Kan şekeri muhakkak bir düzeyin üzerine çıktığında (genellikle 180 mg/dL’nin üzerinde), böbrekler fazla şekeri idrarla dışarı atmaya çalışır. Bu sırada glikoz, suyu da beraberinde sürükler; bu da idrar ölçüsünü artırır ve beden daha fazla su kaybederek susuz kalır. 

Ani kilo kaybı yaşıyor musunuz?

Son vakitlerde şuurlu bir diyet yapmadan kilo kaybı yaşadıysanız, bu durum insülin eksikliğine bağlı olarak bedenin güç üretiminde yağları kullanmaya başlamasından kaynaklanabilir. Olağanda, hücreler güç üretmek için kandaki glikozu kullanır. Lakin diyabette insülin hormonu gereğince tesirli çalışmadığında yahut üretilemediğinde, glikoz hücrelere giremez ve beden güç sağlamak için yağları ve kas dokusunu yakmaya başlar. Bu durum, süratli ve ani kilo kaybına neden olabilir. Diyabetle bağlantılı kilo kaybı ekseriyetle iştahın artmasıyla birlikte görülür, zira hücreler kâfi enerjiyi alamadığı için beyin daima açlık sinyali gönderir.

Sürekli tatlı yeme isteği mi duyuyorsunuz?

İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Edvin Murrja “Sürekli şekerli besinlere yönelme isteği, kan şekeri düzeylerinizdeki dalgalanmaların bir göstergesi olabilir. Beden gereğince insülin üretemediğinde ya da mevcut insülin tesirli halde kullanılamadığında, hücreler güç için muhtaçlık duyduğu şekeri tertipli alamaz. Bu da beynin acıkma sinyali ile birlikte tatlı isteğini artırır. Bilhassa yemekten kısa bir müddet sonra yine acıkma ya da güç düşüklüğü hissediyorsanız, bu durum diyabetin habercisi olabilir” diyor. 

Yaralarınız geç mi güzelleşiyor?

Diyabet, bağışıklık sistemini zayıflatabilir ve kan dolanımını olumsuz etkileyerek yaraların daha geç güzelleşmesine neden olabilir. Yüksek kan şekeri, damar yapısını bozarak yaralanan bölgelerde kâfi oksijen ve besin hususlarının taşınmasını maniler. Birebir vakitte bağışıklık hücrelerinin aktifliğini azaltarak enfeksiyon riskini artırabilir. Bilhassa ayak yaraları ve enfekte kesikler diyabet hastalarında dikkatle takip edilmelidir.

Sürekli yorgun ve halsiz mi hissediyorsunuz?

Vücudunuz şekerden gereğince güç üretemediğinde, kendinizi daima yorgun hissedebilirsiniz. Diyabet hastalarında bu belirti hayli yaygındır ve çoklukla insülin direnciyle bağlantılıdır. Kan sirkülasyonunda gereğince glikoz olsa bile, hücreler bu glikozu tesirli bir biçimde güce dönüştüremez. Bunun sonucunda kaslar ve organlar kâfi enerjiyi alamaz ve kişi gün boyunca halsiz ve bitkin hisseder. Uyku sisteminde bozulmalar da bu yorgunluğu artırabilir.

Ellerde ve ayaklarda uyuşma yahut karıncalanma hissediyor musunuz?

Sinir hasarı (nöropati), diyabetin erken ve yaygın belirtilerindendir. Ellerde, ayaklarda yahut bacaklarda uyuşma, karıncalanma ya da yanma hissi varsa dikkatli olmalısınız. Yüksek kan şekeri, hudut uçlarına ziyan vererek his kaybına yol açabilir. Bilhassa uzun yıllar diyabeti denetimsiz formda seyreden hastalarda hudut hasarı gelişebilir. Tertipli kan şekeri denetimi, bu tıp komplikasyonların önlenmesinde büyük ehemmiyet taşır.

Aile bireylerinizde diyabet hastası var mı?

İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Edvin Murrja “Diyabet, genetik yatkınlıkla da bağlı bir hastalıktır. Anne, baba yahut kardeşlerinizde diyabet hikayesi varsa, risk altında olabilirsiniz. Bilhassa birinci derece akrabalarda Tip 2 diyabet bulunması, kişinin ilerleyen yıllarda diyabet geliştirme ihtimalini artırır. Fakat genetik yatkınlık tek başına hastalığı belirlemez; sağlıklı beslenme, sistemli idman ve kilo denetimi bu riski azaltmaktadır. Bu nedenle risk kümesinde olan bireylerin tertipli olarak doktor kontrolünden geçmesi önemlidir” diyor.